27 Kasım 2008 Perşembe

İşte evimiz..


Dün akşam kalıbını koyduğum bugün yaptığımız evlerimiz. Fotoğraf makinemim şarjı bittiği için yalnızca bir tane fotoğraf çekebildim.

26 Kasım 2008 Çarşamba

Herkes ördü ben kusur kalır mıyım :)




Malum bu sene şu ponponlu ipler çok moda. Bende hafta sonu yapacak birşey bulamayınca bari örgü öreyim dedim. Ama bu örgü hevesi kursağımda kaldı. Çünkü bu iple bir fular örmek yaklaşık yarım saatimi aldı :)


6 ilmek başladım. İpim bitene kadar ördüm sonra ortadaki iki ilmeği kestim. İki baştaki ilmekleri söktüm.




Bir evimiz var iki odalı mutfağı, banyosu birde salonu..

Yarının planında ev çalışması yapacağız. Öncelikle gazete ve dergilerden bulduğumuz ev resimlerini kesip inceleyeceğiz. Sonra okuma yazmaya hazırlık çalışmasında aşağıdaki çalışma sayfasını uygulatacağım.


........................................................................................................................................................

Fen ve matematik etkinliğinde hayvanlarında insanlar gibi evlerinin olduğundan bahsederek aşağıda hazırladığım hayvanlarn ve yuvalarının resimlerini inceleyeceğiz. Daha sonra bahçeden dal parçaları toplayarak kuş yuvası yapacağız ve fen ve matematik köşesinde yuvamızı sergileyeceğiz.




.....................................................................................................................................................
Sanat etkinliğinde aşağıdaki ev çalışmasını yapacağız. Çatı kısmındaki kesik çizgiler kesilecek. Aşağıya doğru olan kesik çizgiler kapılar ortada birleşecek şekilde katlanacak. Daha sonra çatı bölümüde kapı yönünde katlanacak. Son olarak çocuklar evlerini istedikleri şekilde boyayacaklar.


İşte bu da yarınki şarkımız :)
Evimiz
Bir evimiz var iki odalı,
Mutfağı, banyosu bir de salonu.
Bir evimiz var iki odalı,
İçi dışı tertemiz, renk renk boyalı.
Bir evimiz var iki odalı,
Bizim için burası bir kuş yuvası.
Bir evimiz var çok güzel, çok şirin,
Bahçemizde çiçekler sanki bir gelin.
Bir evimiz var, sanki bir saray,
İçeriden dışarıya mutluluk taşar.

21 Kasım 2008 Cuma

Geri dönüşüm projemiz

Bugün uyguladığım planda geri dönüşüm projesi yer alıyordu. Amaç çocuklara kullandığmız plastik, kağıt, cam gibi maddelerin tekrar kullanılabileceğini ve plastiğin doğamıza zarar verdiğini kavratmaktı. Öncelikle fen ve matematik etkinliğinde çocuklarla birlikte bahçeye çıktık ve toprak alana gittik. Çocuklar ellerine küçük çubuklar alarak toprağı karıştırdılar. Karıştırdıkları toprakta neler gördükleri hakkında konuştuk. Sonra çocuklara kağıt ve plastik parçalar verdim. Bu malzemeleri bir kısmı toprağın dışında kalacak şekilde toprağa diktiler. Çocuklara; bir süre sonra kağıt parçaların parçalanacağını, ama plastik ürünlerinin bozulmadan kalacağını bu yüzden plastik ürünlerin çöpe atılmayıp, bir yerde toplanılması gerektiğini, onların bazı işlemlerden geçirilerek yeniden kullanılabileceğini anlattım. Birkaç gün sonra toprağa gömdüğümüz plastik ve kağıtara tekrar bakacağımızı söyledim.


............................................................................................................................................................

Sınıfa gelince çocuklar o gün okula gelirken getirdikleri meyve suyu ve plastik su şişelerini masanın üzerine koydular. Çocuklar kutularını inceleyerek üzerinde geri dönüşüm işaretini bulmaya çalıştılar ( öncesinde geri dönüşüm işaretinin resmini çocuklara gösterdim, aynısını kutuların üzerinde buldular). Buldukları geri dönüşüm işaretlerini kırmızı boyalarıyla daire içerisine aldılar.

..............................................................................................................................................................
Daha sonra sınıfa getirdiğim iki tane kutu ile sınıfımıza geri dönüşüm kutuları yaptık. Aslında planda kutuların dışı suluboya ile yeşile boyanmıştı. Ancak biz suluboya yerine yırtma yapıştırma yaptık. Yeşil fon kartonunu çocuklar küçük küçük yırttılar ve sonra kutuların üzerini yırttıkları kağıtlarla kapladılar. Kutuların birinin üzerine karton kutu resmi diğerine plastik şişe resmi yapıştırdık. Ayrıca kutuların her ikisinede geri dönüşüm işaretini yapıştırdık. Ve çocuklarn getirdikleri kutu ve şişeleri türüne göre ayrdıktan sonra kutularımızn içerisine attık.








20 Kasım 2008 Perşembe

Sev Dünyayı Açılır Her Kapı İşte Susam Sokağı..


Çocukluğumun en güzel anılarından biriydi susam sokağı programı; kurabiye canavarı, edi-büdü, minik kuş ilk arkadaşlarımdı. Şimdi yine yayınlansa yaşıma bakmam oturur izlerim. Sanırım d çocukta yayınlanıyor ama trt 1 deki susam sokağı değil malesef. Ben çocukken anasınıfları çok yaygın değildi belki ama bizim susam sokağımız vardı çok şeyi ordan öğrendiğimi hatırlıyorum. Keşke yine çocuklarımız için böyle faydalı işler yapılsa.. Susam sokağının jenerik müziğini hala ezbere söyleyebiliyorum :) Belki inanmayacaksınız ama izlediğim birkaç programdan görüntüler sanki dün izlemişim gibi gözümün önüne geliyor :)
Etkinlik dosyalarımı karıştırırken susam sokağı ile ilgili boyama sayfalarnı buldum. Buyrun bakalım beğenecek misiniz..


























































































19 Kasım 2008 Çarşamba

Sonbahar Projemiz

Bu faaliyeti yaklaşık 2 ya da 3 hafta önce yaptık. Sonbahar mevsimini tanıtmak amacıyla ilk önce eğitici bir cd izledik. Bu cd de sonbahar mevsiminde görülen değişiklikler çocuklarn seviyesine göre anlatılmış. Daha sonra okul bahçesine çevreyi gözlemlemeye çıktık. Hava durumunu kontrol ettik (şansıma o gün hava tam bir sonbahar havasıydı :). Daha sonra okul bahçesinde bulunan ağaçları gözlemledik. Sararan yapraklardan toplayarak sınıfa döndük. Sınıfa gelince çocukları gruplara ayırdım.
Bir grup sonbahar ağacını ve sonbaharda havaların nasıl olduğunu çalıştı. Topladığımz yaprakları ağacın etrafına yapıştırdılar. Hava durumunu gösteren resimleri boyadılar.
Bir grup öğrenci sonbaharda yediğimiz meyve ve sebzeleri çalıştı.
Diğer grup sonbaharda giydiğimiz kıyafetleri boyadı.
Son grubumuzda sonbaharda göç eden leyleği ve sonbaharda tüyleri sıklaşan hayvanlarımızı boyadı.









15 Kasım 2008 Cumartesi

Siyah Yelek


Yine bu yelekte bayram hediyesi olmak üzere sahibini bekliyor. Havalar soğumaya başlamışken iyi bir hediye olabilir sanırm değil mi?

Bolero


Tığla ördüğüm boleroyu önce kendim için başlamıştım küçük olunca sökemedimde çünkü tiftik ipten örüyordum sökmek pek mümkün olmuyor malesef. Bende devam ettim elbet hediye edecek birini bulurum diye. Şimdi kısmetlisini bekliyor. Tanıdığım ufaklıkları bir gözden geçirmem lazım :)

14 Kasım 2008 Cuma

Geyiğimiz




Dün akşam ne yaptırsam diye düşünürken geyiği seçmeye karar verdim. Bugün önce çocuklarla ellerinin ve ayaklarının kalıplarını çkarttık. Ayak kalıpları için kraft kağıdı, eller içinde siyah fon kartonu kullandım. Daha sonra çocuklar çıkardıkları kalıpları kestiler. Kestikleri kalıpları karşılaştırarak kimin eli, ayağı daha büyük ya da daha küçük gibi sorular sorarak gözlem yapmalarını ve gözlem sonuçların tahmin etmelerini sağladım.Önce ayağımızı sonrada ellerimizi yapıştırdık gözlerini ve burnunuda ekledikten sonra harika geyiklerimiz sınıfımıza ayrı bir hava kattı :)








13 Kasım 2008 Perşembe

Hava Grafiği

Sınıfım için hazırladığım hava grafiğim.Üniversitedeyken staja gittiğim bir sınıftan almıtm örneğini. Çocuklar hergün dışarıya bakıyor ve hava nasılsa oku o yöne çeviriyor :) Bu sevimli grafik sayesinde gözlem yapıyor ve gözlem sonucunu ifade edebiliyorlar.

Eldiven kitap



Eldiven şeklinde hazırlanmış hikaye kitabı


Kırmızı balık gölde kıvrıla kvrıla yüzüyor :)

Bu hikayeyi üniversitedeyken hazırlamıştım. Çocuklar kitaptan okunan hikayeler yerine farklı teknikler kullanılarak anlatılan hikayelerden daha çok zevk alıyorlar. Bakalım siz nasıl bulacaksınız.. Resimlerdeki deniz canlılarının hepsi yerinden çıkabiliyor arkasını uhu patafixle yapıştrdım. Ayrıca deniz atı çift taraflı kullanılabiliyor. Çünkü hikayeyi okuyuncada anlayacaksınız küçük balığımız deniz atıyla saklambaç oynuyor ve deniz atı arkasını dönüyor. Pek tarif edemedim galiba :( İnşallah anlaşılır olmuştur.

Buda hikayenin metni :

mavi suların derinliklerinde yaşayan sevimli ve küçük bir balık vardı.bu balığın ismi mercandı.
mercanın günleri çok eğlenceli geçiyordu.çünkü hergün denizin farklı mekanlarını keşfediyordu.bundan oldukça zevk alıyordu.
zaman ilerledikçe denizde keşfetmediği yer kalmadığı için mercanın canı çok sıkılmaya başlamıştı.çünkü artık deniz onun ilgisini çekmiyordu ve denizin dışarısındaki dünyayı merak ediyordu.
can sıkıntısı geçer düşüncesiyle, oynayabileceği birilerini aramaya koyuldu.tam o sırada arkadaşı deniz atı ile karşılaştı.
mercan:
-deniz atı canım çok sıkılıyor.denizin dışarısında neler var görmek istiyorum,sen bana anlatabilir misin?
deniz atı:
-mercan, ben hiç denizin dışarısını görmedim, sana anlatamam. fakat istersen seninle saklambaç oynayabilirim.
mercan:
-tamam oynayalım (mızmız bir şekilde)
(oynamaya başlarlar, deniz atı ebe olur.mercan kayanın arkasına saklanır.fakat sıkılarak oyundan ayrılır.)
denizde ilerlerken ahtapotu görür.
-ahtapot amca benm canım çok sıkılıyor.denizin dışarısında neler var çok merak ediyorum, bana anlatır mısın? dedi.
ahtapot:
-denizin dışarısındaki hayat hiç bize göre değil.çünkü bizim evimiz deniz.ama istersen seni kollarımda döndürebilirim.
(mercan ahtapotla bir süre oynadıktan sonra canı sıkılır ve oradan ayrılır)
denizde ilerlerken deniz kızına rastlar.
mercan:
-deniz kızı sen denizin dışarısını gördün değil mi, bana anlatabilir misin, neler var?
deniz kızı:
-ağaçlar, bulutlar,insanlar, gökyüzü ve çeşitli varlıklar var. ama senin orada yaşaman mümkün değilki neden bu kadar merak ediyorsun
mercan üzüntülü bir şekilde -teşekkürler deniz kızı. der ve oradan ayrılır.
daha sonra bilge köpek balığının yanına gelir.
mercan:
-bilge köpek balığı benm canım sıkılıyor, denizin dışarısına çıkmak ve oralarda neler var görmek istiyorum der.
bilge köpek balığı:
-bak mercan merak etmen güzel fakat senin denizin dışarısında yaşaman mümkün değil.çünkü biz balıklar sadece suyun içerisinde yaşayabiliriz, susuz kalmamız hayatımnızın sonu olabilir
mercan:
-teşekkürler bilge köpek balığı ama ben yinede denizin dışarısını görmek ve orada yaşamak isterdim.
mercan bilge köpek balığı ile konuştuktan sonra oradan ayrılır. denizde ilerlerken bir balıkçının ağına takılr. gökyüzünü bulutları görür fakat susuz kaldığı için ağda çırpınmaya başlar,bir süre sonra tekrar denize düşer. balıklar için denizden başka yaşamak için ideal bir yer olmadığını anlar ve neşe ile deniz içerisinde yüzmeye devam eder.


Elimizden gelenler :)




















































Yarınki planımda çocuklara kendi el kalıplarını kullanarak bir faaliyet yaptırmam gerekiyor. Bilgisayarımdaki etkinlik arşivimi taradım ve karşıma bunlar çıktı bunları nerden kaydettiğimi hatırlamıyorum malesef ama fikir açısndan güzel şeyler var. Yarın için hangisini seçsem acaba..

11 Kasım 2008 Salı

Anne - Baba Arasndaki Fark

ANNE BABA ARASINDAKİ FARK (Tebessüm)
Anne dışarıda alış-verişteydi.İki buçuk yaşındaki bebeğe babası göz kulak oluyordu.Aslında bu pek de zor bir şey değildi. Yavrucak halının üzerinde 'çayseti' oyuncağıyla oynarken baba da koltuğunda gazetesini okuyor, arasıra da bebeğinin kendisine -çay seti oyuncağının minik plastik fincanlarıyla-ikram ettiği suları çay niyetine içerek oyuna iştirak ediyordu.Derken anne eve geldi. Baba anneye sus işareti yapıp, bebeği izlemesiniistedi. Bu çok şirin hareketini annenin de görmesini istiyordu.Anne, bebeğin elinde çay fincanıyla salondan çıkıp, biraz sonra içi sudolu olarak babasına getirmesini ve babanın da onu çaymış gibi içmesiniseyretti.Sonra gayet sakin bir tavırla elindekilerle mutfağa geçerken eşine seslendi:'Uzanabildiği tek su kaynağının klozet olduğunu biliyorsun, değil mi?'


Sonuç-1: Anneler evlatlarını çok sever ve onlara dair her şeyi bilir.
Sonuç-2: Babalar da evlatlarını çok sever fakat ona dair bir çok şeyi bilmez. :))

10 Kasım 2008 Pazartesi

Örgü elbisenin sahibesi :)


Daha önce yayımladığım örgü elbisenin sahibi dünyaya geldi elbisesi giyebilecek kadar büyüdü bile. İşte Rümeysa ve onun için ördüğüm elbise ve bolerosu.. Birde üzerinde görün istedimm çok yakışmış değil mi :))





5 Kasım 2008 Çarşamba

Gül atkı




Derya Baykalın sitesinde gördüğüm gül atkıyı dün akşam yaklaşık yarım saatte yaptım. Yapımı çok kolay büyük bir gül yapıp uzun zincirler çekiyoruz. Ben 90 tane zincir çektim boyu tam oldu. İpim ebruli olduğu için model pek anlaşılmıyor Derya Baykaln sitesindeki daha anlaşılr olmuş oradan bakabilirsiniz.




3 Kasım 2008 Pazartesi

elbise- Bolero


Bu örneği 'Bravo Örgü' dergisinden aldım. Örnekte kullanılan ip yüncüde kalmadığı için ben alize bahar merserize ip kullandım. Yapılışını dergiden aynen yazacağım. Açıklama gayet net olarak yapılmış anlatılanlara uyarak kolaylıkla örülebilir.
Bravo, Soft Desen 1* 100 gr
Bravo, Soft Yeşil 1* 100 gr
Örgü, Düz örgü, Haraşo, Lastik 1/1, Pirinç 1/1
Şiş, 4 mm
İlave malzeme, 1 adet inci düğme, bel lastiği
Örgü açıklamaları 12 ay içindir.
ELBİSE
Arka, Soft desen ipimiz ile 78 ilmek atarak başlayalım. İki sıra 1/1 pirinç örgüden sonra düz örgüye geçelim. Düz örgü 8 sıra olunca, her 6 sırada - 1,5 cmde - baştan ve sondan 16şar kere 1 er ilmek eksiltelim. Kalan 42 ilmeğimiz ile örgü boyumuz 26 cm olana kadar devam edelim ve tek seferde kapatalım.
Ön, Arka beden ile aynı şekilde örelim. 42 ilmeğimiz ile örgü boyumuz 26 cm olduğunda yaka kesimini her iki yandan önce 3er ilmek ve devamında her sıra başında 2 şer ilmek keserek devam edelim. Son kalan 2 ilmeğimizi kapatalım.
Yaka biyesi, Soft yeşil ipimiz ile 5 ilmek atalım ve 100 cm uzunluğunda örelim.
Dikiş, Beden yan dikişlerini kapatalım. Ön yaka sivrisinde yaklaşık 27 cm bıraktıktan sonra ön yaka ve sırt çevresine tutturalım.
BOLERO
Arka, Soft yeşil ipimz ile 58 ilmek atalım. 5 sıra 1/1 lastik örelim ve düz örgüye geçelim (ben lastik yerine haraşo yaptım ) Lastikten sonraki örgü boyumuz 6,5 cm olduğunda kol kesimini sırası ile 4-3-2-2-2-1 uygulayalım. Kol evi yüksekliğimiz 10 cm olduğunda yaka için orta 8 ilmeğimizi kapatarak örgümüzü iki parçaya ayıralım. Devamında yakanın her iki yanından sırası ile 3-2 ilmek daha eksiltelim. Bir sonraki sırada omuzlarda kalan 6şar ilmeğimizi kapatalım.
Ön, 33 ilmek başlayalım. 5 sıra 1/1 lastik örelim. Düz örgüye geçerken ön ortadaki 6 ilmeği 1/1 lastik devam ettirelim. Lastikten sonraki örgü boyumuz 6,5 cm olduğunda kol kesimini 4-3-2-2-2-1 uygulayalım. kol evi yüksekliğimiz 8,5 cm olduğunda yaka için orta 8 ilmeği kapatalım. Her sıra başında 2-2-1 ilmek eksiltelim. Kalan 6 ilmeğimizi kol evi yüksekliğimiz 11 cm olduğunda kapatalım. Sağ ön parçayı sol ön parçanın aynısı olarak hazırlayalım.
Kollar, 35 ilmek ile 3 sıra 1/1 lastik örgü devamında düz örgü yapalım. Örgü boyumuz 5 cm olduğunda 3 defa her sırada bir iki baştan 1 er ilmek artıralım. Örgü boyumuz 15 cm olduğunda kol kesimine 4-2 ilmek kapatarak başlayalım. Devamında 13 ilmeğimiz kalana kadar her iki baştan 1er ilmek eksiltelim. Örgü boyumuz 23 cm olduğunda 13 ilmeğimizi tek seferde kapatalım.
Yaka, Omuz dikişlerini yapalım. Yaka çevresinden önlerden 16şar ve arka yakadan 22 ilmek çıkartalım. Toplam 54 ilmeğimiz ile 4 haraşo sırası örelim ve tek seferde kapatalım. 3. haraşo sırasından sonra sağ önde baştan 6. ilmeğimize 1 ilmeklik ilik açalım.
Dikiş, Beden yan ve kol altlarını dikelim. Kolları kol evlerine yerleştirelim. Yaka iliğimizin karşısına 1 adet inci düğme dikelim. (henüz düğme almaya fırsatım olmadığı için benimki şimdilik düğmesiz )

Kurdeleli yelek oldu kalpli yelek..

Bu modelde aslında kurdele kullanılarak süsleme yapılıyor ancak ben değişiklik yapıp küçük kalp şeklindeki plastik taşlarla süsledim.

Yapılışı: Ön için 35 ilmek atılır. Sonra 7 ilmek haroşa 7 ilmek düz örgü örülür. Ön sırada 7 düz ilmeği şişe örmeden alıp ipi önünden 7 ilmeğe yetecek kadar sıkmadan alıp 7 haroşa örülür. örmeden alınan ipler 7 sıra olunca düzlerin üzerine haroşa haroşaların üzerine düz örgü örülerek aynı işlem tamamlanır. Daha sonra düz örgü yerlerinde oluşan ipler 4 cm kurdeleyle bağlanarak süslenir. Arka taraftada 56 ilmek atarak aynı işlem uyglanıyor.

Bebek Elbisesi




Bu elbise modeline daha önce nette rastlamış ve burada yayınlamıştım. Dikiş bilmiyorum ancak kafama göre yapmaya çalıştım sanırım oldu. Önce büstiyer kısmını ördüm. İlmek sayısını nasıl ördüğümü anlatmayı çok isterdim ancak yaparken not almadım ve aradan uzun bir süre geçtiği için unuttum :( Daha sonra yarım metre kumaş aldım. O kumaşında sadece yarısını kullandım. büstiyeri açık olarak masaya koydum kumaşıda önüne A pile yapmaya çalışarak teyelledim (doğrumu yazdım acaba ). Biraz dikiş payı bırakarak kestim ve sonra elimde diktim. Birde üçgen parça keserek bandana yaptım. 110 ilmek atarak 4 sıra haroşa ördüm. Bandana için kestiğim üçgenin uzun kenarına ördüğüm haroşa parçayı diktim. Dİğer iki kenarını kıvırarak lila rengi kesme boncukla süsledim. Pek bir şirin oldu :)


Nereden nereye..






Bugünlerde küçük bir misafir bekliyoruz. Kuzenimin bebeği dünyaya gelmek için gün sayıyor. Bizlerde tabi heycanla elimizden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Artık yaptıklarımız tamamlandı iş bebeğimizin ciclerini annesine emanet etmeye kaldı. Bunuda yine afilli bir şekilde yapalım istedik :) Bütün cicileri bir sepetle götürelim dedik ama hazır almak yerine sepeti kendimiz yapmaya karar verdik. Bahçemizde duran plastik kasayı güzelce yıkadık. Krinkıl kumaşla annem sepeti tamamen kapladı ve yine aynı kumaştan yaptığı güllerle süsledi. Sıra sepetimiz doldurmaya geldi. İçinide doldurunca sepetimize söylenecek söz kalmadı :)










ÖNCE











SONRA




BUDA İÇİ DOLU HALİ



Bebek Şapkası

Yine annemin ördüğü yanınıda kirazla süslediği bebek şapkası..